24 Ocak 2012 Salı

İnsanı yaşat ki DEVLET yaşasın


Herkese Merhaba… Herkese Merhaba… Herkese Merhaba…
Osmanlı İmparatorluğu neden bu kadar hüküm sürmüş dersiniz?
Din, dil ırk ayrımı yapmayan "Devleti Aliye" namı diğer “Büyük Devlet” insanı yaşatmış çünkü insanı… İnsanı… İnsanı…
Çünkü bunun aynı zamanda devletin de yaşaması demek olduğunun, günün koşullarında, en çok farkında olanmış Osmanlı Devleti.
Sonra akıllı Avrupa bizim sistemimizi çözmüş ve kendine uyarlamış, bir güzel de sahip çıkmış…
Ve bugün var olan bütün değerlerimizin pazarlamasını biz hala yapmayı beceremiyorken, onlar yoktan var ettikleri yetmiyormuş gibi bir de bize satıyorlar… 

Ama, görelim bakalım mevlam neyler, neylerse güzel eyler...
Bizler Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Romanıyla “koca bir çınar”ın her daim filiz veren dallarıyız… Derinlerde köklerimiz var…
Ayırmayı deneyenler hiç vazgeçmediler ama,  bu o kadar kolay değil… Çünkü birbirimize kan bağıyla öyle bir bağlanmışız ki, derinlerdeki köklerimizi çıkarıp söküp atmaya hiçbir güç yetmez.
Ancak bu gücü bilen ve onu yaşatan nadir bir insanı izninizle anmak için yazdım bugünkü yazımı…
11 yıl önce şehit düşen Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve mesai arkadaşlarını saygıyla anıyorum ve kendilerine ithaf ediyorum.

Korkaklar her gün ölür... Yürekli olan da bir kere... 
Diyarbakır ve Diyarbakırlılar seni çok özledi Ali Gaffar Okkan...
Neden özledi biliyor musunuz sevgili okur... Neden? Neden? 
Çünkü, ilk defa hakiki bir devlet adamı görüyordu Diyarbakır...
Dimdik, doğru bildiğini yapan ancak yaparken de halkını ezmeyen, ezdirmeyen, yücelten, koruyan, kollayan, sahip çıkan bir devlet adamı... Tabiri caizse devlet baba oldu Diyarbakır'da Gaffar Baba... 
Halkını yürekten seven, hakir görmeyen, içlerinden biri...
Söz devlet adamlığından açılmışken bakın aklıma ne geldi?

Osmanlı devlet adamı, diplomatı, çevirmen ve oyun yazarı Ahmet Vefik Paşa'ya Bursa Valiliği sırasında sormuşlar:
Paşa hazretleri, devlet adamında ne gibi özellikler bulunmalıdır?
Paşa "M" harfi ile başlayan özellikleri sıralayıvermiş bir çırpıda...
Muteber: Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçen, inanılır, güvenilir...
Mutedil: Ilımlı...
Mutena: Seçkin, özenilmiş...
Mu'tezim: Azimli...
Multif: Affedici, bağışlayan...
Muvaffak: Başarılı...
Muzaffer: Üstün gelebilen...
Mübeccel: Yüceltilmiş...
Mübeşşir: Müjde getiren, iyi sevindirici haber veren.
Müceddid: Yenileyici...
Mücerreb: Denenmiş...
Müdebbir: İşin sonunu düşünerek hareket eden, tedbirli...
Müeyyit: Kuvvetlendiren...
Müfekkir: Düşünen, düşündüren...
Müferrih: Ferahlık veren, sıkıntı gideren...
Müheyya: Hazır olan...
Mühib: Heybetli...
Mükrim: İkram eden, misafirsever...
Mültefit: İltifat eden, güleryüzlü...
Mümevviz: İyiyi, kötüden ayıran...
Münevver: Aydın, kültürlü...
Mümtaz: Diğerlerinden ayrı ve üstün tutulan, seçkin...
Ahmet Vefik Paşa bunları sıraladıktan sonra eklemiş: Ama bu özelliklere sahip adamlarını önce devletin arzu etmesi ve sonra onlara imkan vermesi şarttır.  Yoksa benim gibi dört ayda bir gelir, benim kaymakamlarım gibi geçim derdinde olur, devlet merkezli kendi şeref ve haysiyetinin temsilcilerine bu kadar ilgisiz ve vefasız olursa, devlet adamında bu özellikler olsa bile, adam içine kapanır, ne de kendisine faydalı olur... 
İşte merhum Ali Gaffar Okkan imkansızı başaranlardandı ki ona da yaşama imkanı vermediler. Tıpkı aynı vasıflara sahip daha önceki hakiki devlet adamları gibi...
Daha da size birşey demem sevgili okur... Anlayana sivrisinek saz, anlamayana "Her Şeye Maydanoz"unuzun davulu az... Güm be de güm güm... Güm be de güm güm... Güm... Güm... Güm...
Siz yazdıklarımı düşünedurun... Ben müsaadenizi istiyorum...
Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin... 
En çok beni özleyin... En çok beni özleyin... 
Hatta bir tek beni özleyin... Özleyin...

1 yorum:

  1. uyarılarınız için teşekkür ederim... hemen düzelteyim... sevgi ve saygılarımla :)

    YanıtlaSil