19 Mart 2012 Pazartesi

"Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam"da Kocaeli farkını izleyin görün

Osmanlı İmparatorluğu ihtişamı dizilere konu olmaya devam ediyor.
Muhteşem Yüzyıl'ın ardından geçen hafta da "Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam" isimli dizi başladı.
Geçen hafta bugün dizinin galasına katıldım. Nişantaşı sinemalarında dizinin ilk bölümünü dizi ekibiyle birlikte izledim.
Keyifli bir geceydi. Emeği geçenlere teşekkürler.
Sizinle bu keyfi paylaşayım istedim.
Davetliler ve sanatçıların şıklık yarışı içinde "ben", "ben", "ben" dediği galada benim için geceye damgasını vuran yapımcı Burhan Özkan'ın üzerine basa basa her cümlesinde "biz", "biz", "biz" diyerek projeyi ilk günkü heyecanını yaşayarak anlatmasıydı.
Şimdi size yapımcı Burhan Özkan'ın heyecanını paylaşarak, bizlere aktardıklarını bir bir anlatayım.
Ne yazık ki popüler tarih algımızı oluşturan oryantalist bakış açısı der ki; 18. yy'da Avrupa, bilim, sanat ve felsefede ilerlerken, ekonomik ilişkiler yapısal değişiklikler yaşarken; Osmanlılar helva sohbetlerinde, lale bahçelerinde gününü gün etmekteydi.
Bizim baktığımız yerden durum böyle değil. Bu bakış bir cihan devleti olan Osmanlı'yı ve tarihimizin bir dönemini doğru kavramamızı engelliyor.
18. yy gerçekten de Avrupa'nın atılım yaptığı bir yüzyıldır. Rönesans ve reform hareketleriyle silkinen ve yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşen Fransız İhtilali'nin filizlendiği bir çağdır.
Dünya düzenindeki bu değişimleri fark eden Osmanlı Devleti, döneme Sultan III. Ahmet'in başlattığı değişim çabası ile cevap verdi. 
Tarihte Lale Devri diye bilinen bu dönem, Osmanlı'nın kendi entellektüel kaynaklarına dayanarak kendini her alanda yenileme çabasını ifade eder.
Kıyam, III. Ahmet'in tahtta olduğu, Osmanlı'nın Avrupa'yla ilişkilerini savaş alanlarından diplomasi alanına kaydırma çabalarının yaşandığı bir dönemde geçmektedir. 
Her geçiş ve yenilenme dönemi gibi bu dönemde de, kışkırtmalara açık duran statükocularla ve yenilenmenin iyileşme olduğunun farkında olan değişim yanlıları arasında kanlı bir hesaplaşmaya doğru gitmektedir.
Patrona Halil İsyanı, Osmanlı tarihinin geniş kitleler tarafından bilinen ilginç olaylarından birisidir. Bizim yorumladığımız biçimiyle bu bir halk hareketi olmaktan çok imparatorluğun Lale Devri ile başlayan yenilenme çabalarına karşı gelişen bir İstanbul darbesi niteliğindedir.
Dizimizin üzerine yerleştiği ana eksen, bu isyanın başlama, gelişme ve sonlanma sürecidir.
Ancak hikayemiz tarihten esinlenen bir kurmacadır ve tamamiyle hayal gücümüzün ürünüdür. Bu nedenle tarihi olaylara ve kişiliklere karşı sorumluluğumuz, Osmanlı tarihini ve onun temel imgesini incitmemekle sınırlıdır."
Galada tarihimize tutulan ışık gözlerimi kamaştırmışken, kentimle bir kez daha gurur duydum.
Çünkü, Avrupa'nın en büyük film platosuna dönüştürülen Seka 3. Kağıt Fabrikası'nda çekiliyor "Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam" dizisi.
İlklerin buluştuğu kentim Kocaeli'nin, Türk televizyon ve sinema sektörünün endüstrileşme ve küreselleşme sürecini hızlandırmak adına, hem de seve seve, öncülük ediyor olduğunu görmek gurur vericiydi...
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ni böylesine sıradışı bir projeye imza attıkları için kutluyorum.
Bir gün Avrupa'nın en büyük film platosunu gezme imkanım olursa söz size detaylarıyla anlatacağım buradan ama, söz İzmit'ten açılmışken, galada birlikte olmaktan mutluluk ve gurur duyduğum aile dostumuz Cumhur Küçükbalkan'ın başarılı oğlu Tan Küçükbalkan'dan bahsetmek istiyorum.
5. sınıf öğrencisi Tan Küçükbalkan'ı Şehir Tiyatroları'nın Kösem Sultan oyunundaki başarılı performansıyla tanıdı Kocaeli. Şimdi de "Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam" dizisinde şehzade Mehmet rolünü başarıyla oynayan Tan Küçükbalkan'ı tüm Türkiye tanıyacak ve sevecek.
Kısacası geleceğin kendinden başarılarıyla söz ettiren sanatçılarından biri olarak görürsek hiç şaşırmam Tan Küçükbalkan'ı. Yolun açık olsun sevgili Tan Küçükbalkan.
Şimdi bana müsaade sevgili okur sizi bayağı lafa tuttum. Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin. En çok beni özleyin. En çok beni özleyin.  Hatta bir tek beni özleyin. Özleyin...

1 yorum:

  1. dizinin Kocaeli'nde çekildiğini bilmiyordum.. ne güzel olmuş, görmüştüm İzmit'i, çok da beğenmiştim :) Dizi'nin de İzmit'in de önü açık olur umarım.

    YanıtlaSil