1 Şubat 2012 Çarşamba

Durmak ölmek demektir

Yine ben geldim...
Herkese Merhaba... Herkese Merhaba... Herkese Merhaba...
Hayat önce hepimizi kendine bağlar sevgili okur.
Sonra da durmadan tükettirir kendini bize.
O bizim için her şey olur.
Biz onun için hiçbir şey.
Hayat kendi başına bir hiç.
Kendi başına umutsuzluk kaynağı.
Çünkü umutsuzluk hayatın bize dayattığı hiçlik.
Umutsuzluk anlamsız ve sonsuz boşluk.
Bu boşluktan uzak durmak da bizim seçimimiz.
Bu boşluğun ta içine düşmek de bizim seçimimiz.
Herkes mutsuzken inadına gülümsemek.
Herkes pes ettiği zaman bile devam edebilmek.
Ve herkes durduğunda bile yürüyebilmek.
Bir adım dahi atamayacak kadar yorulsak bile,
Zorlayabiliyor muyuz kendimizi bir adım daha atmaya?
Zorlayabiliyoruz. 
Deneyin göreceksiniz.
O halde...
Ne duruyoruz.
Silkinip bir adım daha atalım ileriye doğru.
Hatta o da yetmez bize.
Kalkalım ayağa veee...
Koşmaya başlayalım.
Sakın durmayalım.
Çünkü, durmak ölmek demektir.
Her daim yürümeliyiz.
Ayaklarımızın bizi götürdüğü yere kadar.
Devam etmeliyiz.
Hayallerimiz bir gün ufukta belirinceye kadar.
Sonra ne olacak?
Daha ne olsun.
Bir de bakacağız ki,
Adımız altın harflerle yazılacak hayat tarafından.
En büyük başarı zirvelerinin tepelerine.
Tek yapmamız gereken adımız o zirveye yazılıncaya kadar sabırla çaba sarf etmek.
Çalışmak, çalışmak, çalışmak.
Değerlerinden ödün vermemek.
Vazgeçmemek.
Yorulup da zamana yenik düşen dostlarımızın hatıralarından güç almak.
Birlikte kurduğumuz hayallere sahip çıkmak.
İşte bütün mesele bu...
Seçim sizin sevgili okur... Seçim sizin...
Siz yazdıklarımı düşünedurun ben müsaadenizi istiyorum.
Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin...
En çok beni özleyin... En çok beni özleyin...
Hatta bir tek beni özleyin... Özleyinnnn...

1 yorum: