16 Ağustos 2012 Perşembe

Dedem bir yıldız misali

Herkese merhaba...
Nerede o bolluk...
Yok canım yaz tatilinde değildim bunca zamandır.
Uzun tatilleri de çok sevmem ayrıca.
Tatil dediğin en fazla bir hafta olacak. Ama kaliteli olacak. 
Seni şarj edecek. Yeniden üretime hazırlayacak sevgili okur.
Evet tatilde değildin ama neredeydin acaba, neden yazmadın derseniz?
Haftalar önce size, dedemin hasta olduğunu ve onu kaybetmekten korktuğumu, çünkü onu kaybedersem çocukluğumu da kaybedeceğimi bildiğimi ifade etmiştim. Aylardır süren hastalık süreci artık hüzünle son buldu. 
İşte ben de bugün yaşadıklarımı paylaşmak isteğiyle buradayım.
Dedemle sık sık telefonla görüşüyorduk. Sesi her geçen gün biraz daha kötüleşiyordu.
Her geçen gün sona doğru yaklaştığımızı aslında hissediyorduk. Ama yine de kötü birşey düşünmek istemiyorduk. Bir anlamda mutluluk oyunu oynayıp kendimizi kandırmaya çalışıyorduk.
Son kez dedemin sesini duyduğum da bana, "ne zaman geleceksin yanıma", dedi. 
Ona cevabım, "dedeciğim işlerimi toparlamak üzereyim, sanırım 2 hafta sonra yanındayım", oldu.
Dedeciğim, "pekala kızım inşallah kavuşuruz" diyince, ben de o da koptuk ve ağlamaya başladık.
Telefonu kapattım ve işimi gücümü bir kenara bıraktım ve hemen gidip biletimi aldım. Dedeciğimi aradım 2 gün sonra yanındayım dedim. Çok mutlu oldu.
Veee 24 saatlik uzun ve heyecanlı yolculuğun ardından soluğu dedeciğimin yanında aldım. 
İyiki de gitmişim. Çünkü, hayatın bana verdiği, dedeciğimle vedalaşma, helalleşme şansını yakalamak bugün huzur veriyor, bana kendimi şanslı hissettiriyor.
Dedeciğimin yanına canım memleketime gidince, yeniden çocukluğuma dönmek beni mutlu etmiş gibi görünse de, aslında geçmişimin gözümde canlanan belirli belirsiz görüntüleri, her şeyin çok ama çok değiştiğini ve artık büyüdüğümü görmek, üzüntümü ikiye katladı ama yine de çocukluğuma dair kırıntılarla yetinmesini bildim. 
15 gün dedeciğimle doyasıya vakit geçirdim. Yaprak dökümünün yaklaştığını gören teyzem, eniştem, dayılarım, yengelerim, kuzenlerim de dedemin yanına gelip gelip gidiyorlardı. 
İşte bu zaman diliminde yıllardır ilk defa bütün aile bireyleri acı sonla bitecek bir süreçte de olsa birlikte olduğumuzu bilsek de, birbirimizden güç alıyorduk.
Hayat hep devam ediyordu, kimi zaman birlikte gülüyor, kimi zaman da birlikte ağlıyorduk. 
Ancak dedemin yanında hepimizin gözyaşları usul usul içine akıyordu. Ona belli etmemeye çalışıyorduk. 
Çünkü dedem artık yatağa mahkum olmuştu. 
Gözleri o kadar çok şey anlatıyordu ki ifade etmekte zorlanıyorum sevgili okur.
Dedeciğimin bakışları adeta içimize işliyordu. 
Çünkü o her şeyin farkındaydı. Ve bilinci fazlasıyla yerindeydi.
Çok acı çekmesine rağmen, bizi üzmemek için belli etmemeye çalışıyor, kendini çok yoruyordu.
Artık son zamanlarda dedeciğimi öyle görmeye dayanamıyordum. 
Çünkü benim dedem 87 yaşına kadar kendi ayaklarının üzerinde dimdik durdu. Bugünün işini yarına asla bırakmazdı. Üstelik her şeyi en ince detayına kadar düşünür, planlar, öyle hayata geçirirdi. Kendi işini hep kendi görürdü. Hayata çok bağlıydı. Neşeliydi. Kibardı. Gezmeyi çok severdi. Okumayı çok severdi. Yazmayı çok severdi. Hayat tecrübelerini özlü sözlerle bize anlatmayı severdi. Atatürk'ü çok severdi. Çocukluğunda Atatürk'ü gördüğü günleri, yaşadıklarını bizimle paylaşmayı çok severdi. 
Dedim ya hayat hep devam ediyordu. Ve seni de devam etmeye zorluyordu. 
İşlerimin başına dönmem gerekiyordu. Veee bir veda anı daha gelip çatmıştı. 
Dedeciğimden helallik aldıktan sonra yollara düştüm ve evime döndüm. 
Onu bir daha göremeyeceğimi bilmek inceden inceden içimi yaksa da, üzerime alınmamaya çalışıyordum.
Evime döndükten 2 gün sonra 31 Temmuz gecesi içimde anlamsız bir sıkıntı vardı. Çareyi uyumakta bulmuştum. Yattım yatağıma, ancak uyumak ne kelime, yatakta döndüm döndüm durdum. Kendime bir anlam veremiyordum. Durumumu havaların sıcaklığına yordum.
Nereden bilebilirdim ki, 1 Ağustos Çarşamba gününün ilk saatlerinde dedeciğimin yıllar önce gökyüzüne yolladığımız canım anneanneme kavuşma telaşı içinde olduğunu hissettiğimi. Nereden bilebilirdim ki!
Gecenin 2.45'inde acı acı çalan telefon beni kendime getirdi. Dedemin vefat haberini aldım. 
Yine bir Ramazan günü, yine gecenin bir yarısı acı haberle irkilmiştim. Tıpkı anneannemin ani ölümü gibi, 10 yıl sonra aynı vakitte dedem de bir yıldız misali kayıp gitmişti.
Her ölüm erkendir sevgili okur, her ölüm erkendir. Mekanın cennet olsun dedeciğim. Mekanın cennet olsun.
Seni çok özleyeceğim biliyorum ama, senin canım anneanneme kavuştuğun için mutlu ve huzurlu olduğunu da hissediyorum. Gökyüzüne baktıkça ikinizin elele olduğunu ve hasret giderdiğini görüyorum. 
Nurlar içinde yatın canım anneannem ve dedem... Sizi çok özleyeceğim ama sizlere kavuşacağım anı da sabırla beklemesini bileceğim.
İşte bu arayı neden verdiğimi anlatabildim mi sevgili okur. Anlatabildim mi?
Ama insanoğlu ne yaşarsa yaşasın hayata devam ediyor. Etmeli de!
Gördüğünüz gibi artık buradayım, bloğumun başındayım.
Kaldığımız yerden sizinle sohbete devam edeceğiz.
Şimdi bana müsaade... 
Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin...
Bir tek beni özleyin... Özleyin...

8 yorum:

  1. sohbet tadında okuduğum yazılarını özlemiştim..hüzünlü ama bir o kadar da sıcak,samimi ve özlem dolu yazın enfesti,kalemin hiç tükenmesin...dedeciğimizin yattı yer nurla dolsun..sevgi ve saygıyla selemlıyorum onu... meral kamışoğlu

    YanıtlaSil
  2. İki dedemi de bir sene arayla kaybettim maalesef. Gerçekten insanın çocukluğunu da alıp götürüyorlar. Çok ama çok üzüldüm, başın saolsun...

    YanıtlaSil
  3. Ahhal rahmet eylesin canım. Rabbim güzel yerlerde karşılaşmayı nasip eylesin

    YanıtlaSil
  4. ben dayanamıyorum böyle yazılara babamı kaybettiğimden beri..ağlıyorum şu anda..
    Allah mekanını cennet etsin,günahlarını affetsin.Sizlere de sabırlar diliyorum.

    YanıtlaSil
  5. gönlü güzel arkaaşlarım benim... iyiki varsınız... güç verdiniz :)

    YanıtlaSil
  6. Merhaba
    Blogunu yeni keşfettim ve hemen bu siteyi izle kısmını tıkladım. Artık izleyicinim:))
    Senide benim bloguma beklerim.
    komirra.blogspot.com

    YanıtlaSil
  7. merhaba sevgili özge,
    çok memnun oldum... hemen geliyorum ben de bloğuna.... görüşmek dileğiyle... dostçakal :)

    YanıtlaSil