11 Temmuz 2012 Çarşamba

Dualarınızı eksik etmeyin bizden

Herkese merhaba... Herkese merhaba... Herkese merhaba...
Yaş almak mı yoksa yaşlanmak mı sevgili okur?
Yaş almak kaçınılmaz ama, büyümek isteğe bağlı biliyorum.
Siz hala nasıl mı diyorsunuz? Pekala hemen açıklıyorum. Okuyuverin lütfen.Birisi altınızdaki kıpkırmızı kraliçelere layık koltuğu alacak, yerine sandalye koyacak hatta bununla da yetinmeyip altınızdaki sandalyeyi her yıl daha kötüsüyle değiştirecekmiş gibi hissediyorsanız işte bu yaşlanmaktır.
Yaş almak ise, bir dağa tırmanmaya benzer. Çünkü, çıktıkça yorgunluğunuzun arttığını, nefesinizin daraldığını ancak görüş açınızın genişlediğini gördükçe  huzur bulmaktır yaş almak.Gençken yaptığı şeyleri yapamamak değil, yapmaktan vazgeçmektir yaşlanmak.
Yaş almak ise, malzemeden çalmaktır... Çünkü biz kadınların hayata ve zamana dayadığı merdiven önce 29'da uzunca bir süre durur. Sonra birden 35 olur ve upuzun bir süre de orada kalır. Sonrası muamma...  Bizi ölüm anına götüren sayacın hızla ilerlemesini takip etmektir yaşlanmak.
Yaş almak ise, her doğumgününde 18'ine merdiven dayamaktır. Çünkü, her yeni yaşınızı karşılarken 18'ine giriyormuş gibi hissetmek, o enfes duygu karmaşasının bir benzerinin ya da daha karmaşığının tekrar tekrar yaşanmasıdır yaş almak.Hayattan elini eteğini çekmek, ölümün kapınızı çalmasını beklemektir yaşlanmak.
Yaş almak ise, dinlenmeyi bilmemektir. Çünkü, dinlenmemek üzere yola çıkmayı göze almak, asla yorulmamaktır yaş almak. Yerçekimine yenik düşmektir yaşlanmak.
Yaş almak ise, dans etmeyi sevmektir. Çünkü, baston elinde hayatla dans etmektir yaş almak.Kırılan cam parçalarının bir daha asla eskisi gibi olmayacağını bilmektir yaşlanmak.
Yaş almak ise, içimizdeki çocuğun taaa gözlerinin içine bakmaktır. Çünkü, içimizdeki çocuğun her yeni güne umutlarıyla uyanmasıdır yaş almak.İnsanın gelecek yerine geçmişe bakmasıdır yaşlanmak.
Yaş almak ise, bedenin yaşlanmasına aldırmamaktır. Çünkü, bedenin yaşlanmasına inat, ruhu diri tutabilmeyi becerebilmektir yaş almak. Hayat bilmecesini çözmek, lakin cevap verecek takati bulamamaktır yaşlanmak.
Yaş almak ise, 80 yaşında olsan bile otobüste ayakta gördüğün bir kadına yer vermektir. Çünkü, yaşlandığınızı kabul etmemektir, ruhunuzun çocuk kalmış yanlarına cevap vermektir yaş almak. Geç kalmış hissine kapılmaktır yaşlanmak.
Yaş almak ise, kazanılan tecrübelere, yaşanılan anılara gülümseyen gözlerle bakmaktır. Çünkü,  zamanın insana sunduğu olanaklardan yararlanmayı bilmektir yaş almak. Nereden mi çıktı yaşlanmak ve yaş almak derseniz sevgili okur...
Sıradışı bir adamdır büyük dedem.
Çocukluğumun yakışıklı prensi dedemin hayat felsefesi oldu yaş almak.
O hiçbir zaman yaşlanmadı.Evet büyük dede dedim ama hiç de öyle sandığınız gibi değil, o hep benim en yakın arkadaşım oldu.
Hayatımın en yakışıklı erkeklerinden biri olan canım dedem bir süredir hasta ve yatıyor.
Kilometrelerce uzaklarda ancak birbirimizin sesini duyabilmekle yetiniyoruz ama biliyoruz ki kalplerimiz hep birbiri için atıyor.
Özlem gitgide büyüyor içimde... Bir yanım git gör dedeni diyor, diğer yanım her nedense memlekete gitmekten kaçıyor, habire erteliyor. Çünkü, içimden bir his dedemle birlikte çocukluğumu da kaybedeceğimi söylüyor ama inanamıyorum, inanmak istemiyorum.
Dedecim seni çok seviyorum. Aslında ölümün bizi ayıramayacağını, tıpkı anneannem gibi seninde gökyüzünde bizi gülümseyerek izleyeceğini, bekleyeceğini biliyorum.
"Ama, ama, ama"sı yok işte yok. Yok... Yok...İşte son birkaç aydır yaşadığım bu duygu yoğunluğumu bugün sizinle paylaşmak geldi içimden...
Ben dedeciğimi son bir kez daha görebilmek umuduyla, 22 saatlik bir yolculuğa çıkarken siz de bizden dualarınızı esirgemeyin sevgili okur lütfen...

3 yorum: