4 Temmuz 2012 Çarşamba

Açıkhava Sanat Atölyesi DOĞAPARK

Herkese Merhaba... Herkese Merhaba... Herkese Merhaba...
Portakal çiçeğini bilir misiniz? Bilirsiniz elbet ama, nedir bu portakal çiçeğinin özelliği diyip merak ettim ve araştırdım. Hemen sizinle paylaşayım.
Olgunlaşmış meyvesi ile aynı dalda, aynı zamanda yer alan tek çiçektir Portakal Çiçeği.
Tıpkı yılların getirdiği bilgelik ile henüz terk edilmemiş çocukluğun bir aradaki serüvenini yaşar ve yaşatır Portakal Çiçeği.
Portakal çiçeği nereden çıktı derseniz, onu da açıklayayım.
Bana bu ilhamı Sakarya'nın Sapanca ilçesi Yanıkköy mevkiinde, göl kenarında 20 dönüm arazi üzerine kurulu doğal bir cennet Doğapark'a gitmiş olmak verdi.
Bir hayvanat bahçesini de içinde barındıran yeryüzü cenneti Doğapark'ta zengin bitki örtüsü ile birlikte geyikler, karacalar, lamalar, midilli atları, flamingolar, tavus kuşları, siyah kuğular aklınıza dahi gelemeyecek 60 farklı tür hayvan bir arada yaşıyor.
Bu yeryüzü cennetinin yaratıcısı Elazığlı İşadamı Ahmet Şahin Doğapark'ı açık hava sanat atölyesine çevirmiş. Tam dört yıldır bu açık hava sanat atölyesi Doğapark'ta dünyanın ve ülkemizin dört bir yanından sanatçılar ağırlanıyor.
Bu sene de 11 ülkeden 45 sanatçı gelmiş Doğapark'a... Arjantin'den Mısır'a, Makedonya'dan İtalya'ya, Hollanda'dan Almanya'ya, Türkmenistan'dan Kazakistan'a 15 yabancı sanatçı ile 30 yerli sanatçı, 22 gün kalıp Doğarpark'ta eserler üretmişler.
Farklı yaş gruplarından fotoğrafçılar, mozaik sanatçıları, heykeltıraşlar ve ressamlar, kendi kültürlerini sanatları aracılığıyla yansıtmışlar eserlerine...
Saçlarınızın sabunun üzerinde canlanıp resim olduğunu düşünsenize... Bunu bir Alman sanatçı düşünmüş, ve sabunlar üzerinde uygulamış. Harika da olmuş. Görmeniz lazım sevgili okur... Olmaz olmaz demeyin enfes olmuş enfes. Görmelisiniz.
Doğapark'ta üretilen eserler adeta size görsel şölen sunuyor. Anlatılmaz yaşanır sevgili okur. Anlatılmaz yaşanır.
Dört yıl önce 20 kadar Türk ve yabancı sanatçıların katılımıyla başlatılan, ancak kısa sürede tüm dünyaya adını duyuran Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi'ne bu yıl rekor başvuru olmuş. 50'ye yakın ülkeden 460 sanatçı bu çalışmaya katılmak için adeta birbiriyle yarışırcasına katılmak istediğini bildirmiş. Ancak organizasyon komitesi seçimini yapmış ve 45 sanatçıyı kabul etmiş.
Ressamlar, mozaik sanatçıları, plastik sanatçılar, heykeltıraşlar ve fotoğraf sanatçıları adeta açık hava atölyesi görünümündeki doğal cennet Doğapark'ta kimi zaman açık ve kapalı alanlara konumlanarak sanat eserlerini üretirken, bir yandan da ülkelerinin kültürlerini birbirlerine ve aynı zamanda eserlerine yansıtmayı ihmal etmemişler. Sanatçıların tüm ihtiyaçları da Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi Organizasyon Komitesi tarafından karşılanmış. 
Geçtiğimiz yıllarda Doğapark'ta üretilen sanat eserleri İstanbul'daki sanat galerilerinin yanısıra yine Doğapark'ın mimarı Ahmet Şahin'in kurucusu olduğu 165 metre ile Ankara'nın en yüksek binası olan Portakal Çiçeği Residance salonunda da sergilenmiş. Ancak bu yıl ülkemizin dışında başta Almanya olmak üzere bazı ülkelerde de Doğapark'ta üretilen eserler sergilenecek. 
Hakan Körpi'nin genel koordinatörlüğünde ve dünyaca ünlü Makedon sanatçı Gazanfer Bayram'ın başkanlığındaki Portakal Çiçeği Plastik Sanatlar Kolonisi'nin Doğapark'ta yaptığı açık hava atölyesinin kapanış kokteyline katılmaktan keyif duydum. Ve bu keyfi sizinle paylaşmak istedim sevgili okur. Neden mi bu keyif, çünkü bir kere atmosfer bir harika huzur buldum. İkincisi de orada hayal ettiklerim beni çoookkk mutlu etti. Ne mi hayal ettim?
Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi'nin organizasyonuna katılan her sanatçı Doğapark'ta yaptığı bir eseri oraya hediye etmiş. Çok da hoş olmuş. Düşünsenize yıllar yıllar sonra ülkemizde üretilen bu eserlerle koskocaman bir müzemizin olduğunu ve tüm dünyanın akın akın bu müzeye geldiğini düşünsenize, düşünsenize. Düşünün düşünün siz de en az benim kadar mutlu ve keyifli olursunuz. 
Siz anlattıklarımı zihninizde canlandıradurun ben müsaadenizi istiyorum sevgili okur. Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin. En çok beni özleyin. En çok beni özleyin. Hatta bir tek beni özleyin. Özleyin....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder