15 Mayıs 2012 Salı

Fatih Sevdi'ye tiyatro ne yapmış?

Herkese merhaba... Herkese merhaba... Herkese merhaba...
Şehir tiyatrolarının özelleşmesi sürecini beni derinden etkiledi. Doluya koydum olmadı, boşa koydum almadı. 
Yazsam yazsam ne yazsam diye düşünürken, sosyal paylaşım sitelerinin birinde bir mektup gördüm ve yazarından köşemde kullanmak üzere izin aldım. Bana göre durumu kendisi çok güzel anlatmıştı. 
Birinci ağızdan dinlemek istersiniz diye düşünüp, olduğu gibi sizinle paylaşmaya karar verdim. 
Görelim bakalım mevlam neyler, neylerse güzel eyler...
"Ortaokul iki tarih ve coğrafya zayıf! Orta son sınıf 7 dersten birden kalmışım.! Beden eğitimi ve din dersi dahil! Sigarayla tanışmışım, rakı içmeye başlamışım! Sistem değişmiş, kredili sistem, oooh paşa gibi geçiyoruz. 
Lise! Alınması gerek kredi toplamı 34. Benim sadece 4.
Bir sevgilim var, deli gibi aşığım gözüm kara, almışım iki alyans takmışım parmağına. 
Babam beni evden kovmuş, bir hafta gelmemişim. 
Hala lise, devamsızlıktan tüm derslerden çakmışım. 
Alkollü derse geldiğim için disipline gitmişim. Hoca sıfır vermiş kafayı çakmışım. Her gün kavga her gün hır gür. 
Babamın alın teri arabasını kaçırmışım, kaza yapmışım. Ehliyetsiz . 
Aile meclisi her gün toplanır olmuş. Konu: Ne olacak bu çocuğun hali? 
Lise basmışım, yanımda arkadaşlar. Kafe basmışım, dayak yemişim, dayak atmışım. Sabahlara kadar barlarda gezmişim.
Neden diye sorma, Böyle denk gelmiş böyle yaşamışım! Hem ben elitist değilim ki halkım ben. Halk gibi yaşamışım.
97 yılında üniversite kazanmışım 
Eskişehir’de. Bölüm: Tiyatro. Ben bile şaşırmışım. 
Her sabah 7 de koşarak başlamışım güne. Hala koşarım.
Sabah ders
, akşam ders. Hala çalışırım. Ders veririm, ders alırım, prova yaparım. 
Alkolu bırakmamışım ama azaltmışım. Hala az içerim. Hiç kendimi kaybetmedim.
Gece hayatını unutmuşum. Hala gece hayatım yok!
Sigarayı bırakmışım! Hala içmem. 
Yüzmeye başlamışım. Hala yüzerim her gün günde 1000 metre.
Ulaşım için kendime önce bisiklet almışım. Sonra bisikletleri taşıya bilmek için araba! Alın terimle.
Okuldan B ortalamayla mezun olmuşum. Yüksek lisans yapmışım. “Seyircinin oyuna doğrudan katılımı” konusunda. Hocalarımın hepsi benden olumlu bahsetmiş, hala hakkımda olumlu konuşurlar. Büyüklerime ve hocalarıma hiç saygısızlık etmemişim. Hala etmem!
Bu temponun içinde sevgili edinecek vakit bulamamışım. Hala bulamam.
2006 da ödül almışım, umut vaat etmişim. Vaadimi yerine getirip 2011’de en iyi erkek oyuncu seçilmişim. Hatta iki kez. Gazetelerde çıkmışım. Hakkımda dergilerde yazılar çıkmış. Hepsi olumlu.
Başka üniversitelere ayak basmışım konuşmalar yapıp, panellere katılmışım yanımda arkadaşlarla.
Yazdığım ve oynadığım oyunla kıtalar arası gezmişim. 15 ülke 4 kıta görmüşüm. Festivallerde ülkemi temsil etmişim. Gururlanmışım. Onurlandırılmışım. Hala çalışıyorum. Hala çabalıyorum.
Neden diye sorma, Böyle olmasını istedim, böyle yaptım!
Şimdi soruyorum, ne yapmış bu tiyatro bana? 
Der Kocaeli Şehir Tiyatrosu sanatçısı Fatih Sevdi. Dünyanın en zor oyunları arasında gösterilen "Küheylan" oyununda rolünün hakkını fazlasıyla veren başarılı oyuncumuzdur Fatih Sevdi. Dipnotunu düşerek yorumu size bırakıyorum sevgili okur. 
Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin. En çok beni özleyin. En çok beni özleyin. Hatta bir tek beni özleyin. Özleyin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder