1 Eylül 2012 Cumartesi

Eylül geldi Hoşgeldi

Herkese merhaba... 
İşte beklenen Eylül geldi.... 
Eylül geldi hoşgeldi.
Nasıl bilirsiniz Eylül'ü sevgili okur... Nasıl bilirsiniz? 
İyi bilirsiniz iyi bilirsiniz ama, iyisi mi siz bir de benden okuyun.
Eylül, miladi takvimine göre yılın 9. ayı olup 30 gün çeker. 
Arapça Eylül, Süryanice "üzüm" anlamındaki aylul'den (üzüm ayı) gelir.
Hıristiyan Türkler  Eylül'e "İstavroz ayı", "haç ayı" derler. 
Bizim Karadeniz'de de değişime uğrayarak "istavrit ayı" adını alır Eylül.
Eylül adının İngilizce karşılığı olan "september" latince 7 anlamına gelen "septem"den gelir.
Peki şimdi de benim güzel dilim Türkçem'le bakalım Eylül'ü nasıl tanımlayacağız onu görelim. 
Bir kere öncelikle Eylül ayı bir bebeğin dünyaya gözlerini açması için en güzel aydır sevgili okur. Neden mi?
Neden olacak sevgili okur, tabiki içinde benim doğumgünümü barındırdığı için dünyanın en güzel ayıdır Eylül.
Denizi, güneşi, kumu doyasıya seven ben aslında tam bir sonbahar çocuğuyum.
Eylül'de doğanın kışa hazırlanmasına tanık oluruz, belki de ağaçların çıplaklığıdır sizi hüzne davet eden.
Belki siz de hüzünlenmek için sebep arıyorsunuzdur. Sakın suçu Eylül'e atmayın.
Gördünüz mü hüzün sizin içinizde sevgili okur sizin içinizde, Eylül ayında hiç değil...
Kimileri hüzün ayı olarak tanımlasa da Eylül'ü aslında bu tanımlama Eylül'e yapılmış en büyük haksızlıktır.
Çünkü, Eylül'ün gelmesiyle hayat canlanır ve gürül gürül akmaya başlar.
Çünkü, Eylül insanı değişime zorlar.
Çünkü, hayata yeniden başlamanın tam zamanıdır Eylül.
Çünkü, bir bakarsınız Eylül kanımıza girer...
Çünkü, Eylül 'de üşüyeceğiz, üşüdükçe sarılmak isteyeceğiz, sarılmak istedikçe aşık olacağız.
Çünkü, adına bir sürü şiir yazılan Eylül ayı AŞK'ı da beraberinde getirecek. Demedi demeyin...
Çünkü, Eylül'le birlikte sabahları hafif bir serinlik olacak, içimiz titreyecek kendimize geleceğiz.
Çünkü, yılın en güzel ayı Eylül, ne yaza ne de güze ait hisseder kendini, o başına buyruktur, davetkardır.
Artık ne yazın kavuruculuğu, ne de kışın soğuğu yoktur, çünkü kendine özel bir aydır Eylül.
Hem Ağustos'un ılık günlerini, hem de Ekim'in serinliğini barındırır içinde AŞK mevsimi Eylül.
Kalpler biraz daha hızlı çarpar Eylül'de.
Eylül, tatlı yaz rehavetinden uyanışı simgeler.   
İnsan ömrünün en güzel dönemi 30'lu yaşlarla özdeştir Eylül.
Bazen olumlu ve ılımlı bir düş gibidir Eylül.
Bazen de deli doludur Eylül.
Zamanı durdurmaya, yersiz yurtsuz hissettirmeye en müsait aydır Eylül.
Eylül ayı içinde ilkleri barındırır... Mehmet Rauf'un kaleme aldığı Türk Edebiyatı'nın ilk psikolojik romanıdır Eylül.
Bitişlerin ve yeni başlangıçların ayıdır Eylül.
Telaşların, hayallerin, vedaların,  "merhaba"nın ayıdır Eylül.
Sarıdan kızıla dönecek yaprakların ve yağmur kokusunun o enfes hazzıdır Eylül. 
Eylül, yazın bittiğini kabul edebilmektir. 
Eylül, kapının eşiğinde bekleyen kışa hazırlıklı olmaktır.
Eylül, umut ayıdır. Eylül, özlem ayıdır. Eylül yaza özlem, güneşe özlem, hayalini kurduğun sevgiliye özlemdir.
Unutmayın Eylül, son da olsa "bahar"dır bahar... Öyle size dayattıkları gibi hüzün değildir Eylül... Sakın ola ki Eylül'e hüzün yüklemeyin.
Herkese ve her şeye inat seni her halinle seviyorum Eylül. Hoşgeldin Eylül Hoşgeldin.
Ama seni uyarıyorum Eylül iyisi mi hiç azdırma ruhumu. İş açma başıma son"bahar".
Git işine yoldan çıkarma beni Eylül, yoldan çıkarma.
Siz söylediklerimi düşünedurun sevgili okur ben bu hafta da müsaadenizi istiyorum.
Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder