31 Mart 2013 Pazar

Adem Altay farkı


Herkese merhaba...
İşte yine yeni bir hafta sonunda daha beraberiz sevgili okur. 
Genel bir kanı vardır ya hani: Bir işe nasıl başlarsanız öyle gider! Gelin bu haftasonuna öylesine enerjik ve zinde başlayalım ki, enerjik, zinde ve verimli bir hafta bizimle olsun.
Şimdi de enerji kaynaklarımdan birini açıklayayım size o zaman.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, insanların hayatında fark yaratacağına gönülden inansın ve bu duygusunu size sonuna kadar hissettirsin.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, eline geçen her fırsatta kişisel mükemmellik felsefesini sunmaktan, paylaşmaktan büyük keyif alsın ve keyfi size de yaşatmayı başarsın.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, insanların yaşamını değiştirme konusunda kendisine güvensin ve bu güveni hissettirsin, üstelik de usta bir yol gösterici olsun.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, kendini çok iyi ifade etsin ve size de kendinizi nasıl iyi ifade edebileceğinizin yöntemlerini öğretsin.
Öyle bir öğretmen düşününki, kendine güveni tam, işini sevgiyle ve yürekten inanarak yapsın.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, başarısından şüphe duymasın ve öğrencilerine de güvensin, güven aşılasın.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, sevginin ve bilginin gücünün farkında olup, her ikisinin de paylaşıldıkça çoğaldığına inansın. 
Öyle bir öğretmen düşünün ki, kendisiyle yolu kesişen her öğrencisinin yaşamını değiştirecek yapıtaşlarına sahip olduğunu bilsin ve bunları bir bir paylaşsın.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, insanlara yardım etme şansının farkında ve savunduğu düşünceler önünüzde yol haritanız olsun.
Öyle bir öğretmen düşünün ki, yaşamınıza anlam ve değer katarak fark yaratsın.
Hayatımıza insanlar girer, çıkar ya sevgili okur. Hani kimisini hatırlamazken, kimisini de asla unutmayız. Sadece bir rastlantı mıdır yoksa ihtiyacımız olduğu için mi hayatımıza girmişlerdir bilemeyiz belki ama hissedebiliriz. 
Hayatıma dokunmayı başaran değerli öğretmenim Adem Altay'dan bahsettim size bugün sevgili okur. 
Yıldız Teknik Üniversitesi'nin genç, dinamik, başarılı, çılgın öğretim üyesi  Adem Altay'ı tanımaktan duyduğum keyfi anlatamam size. Ancak yaşadığınızda anlarsınız beni. 
Bizleri Kocaeli'de buluşturan, hayatımızda iz bir bırakacak bir öğretmenle tanışmamıza vesile olan Resa Eğitim Kurumları'na huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 
Hal böyleyken bugün de bana ayrılan sütunların sonuna geldik. Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin sevgili okur. Bir tek beni özleyin. Özleyin.... 

27 Mart 2013 Çarşamba

DİŞİ HOROZ Kervansaray'da


"Birbirinizin ne efendisi, ne de kölesi olun... Birbirinize eş olun eş... Eşit değil eş...
Birbirinize üstünlük taslamayın... Her birinizin yarım olduğunu ancak, bir araya geldiğinizde bir olduğunuzu, bütünleştiğinizi sakın aklınızdan çıkarmayın... 
Onun için birbirinizi sayın, birbirinize saygılı olun ve dahi her daim birbirinizi çok sevin, aşkla sevin olur mu?
Çünkü, nasıl bir maddenin bütün özelliklerini taşıyan en küçük parçasına molekül denirse, bir toplumun temel özelliklerini taşıyan en küçük birimine de aile denir.
Eğer bir toplumda aile içinde huzur yoksa, kalmamışsa o ülkede huzuru tesis edemezsiniz...
Eğer bir toplumda aile içi şiddet varsa, sokaktaki şiddeti engelleyemezsiniz.
Eğer bir toplumda aile içinde efendilik-kölelik sistemi varsa, o ülkede köleliği ortadan kaldıramazsınız...
Eğer bir toplumda aile içinde adil davranış biçimi yoksa, o ülkede adaleti hakkıyla uygulayamazsınız.
Eğer bir toplumda aile bireyleri birbirine saygı duymuyorsa, birbirini yeterince sevmiyorsa, o ülkede insanların birbirine saygı duyup, sevmesini bekleyemezsiniz.
Eğer bir toplumda aile bireyleri birbirine karşı dürüst değilse, birbirlerine güvenmiyorsa o ülkede güven ortamı oluşturamazsınız...
Velhasılı kelam; eğer bir toplumda aile içinde demokrasi yoksa, o ülkede demokrasi olmaz/olamaz... Çünkü; her toplum kendisini yönetecek olanları, kendi gibi olanların arasından seçer, vesselam... "
Herkese merhaba.. Keyifli bir haftasonun da daha beraberiz sevgili okur. 
Kocaeli Şehir Tiyatrolarımızda sahnelenen "Dişi Horoz" oyunundan birkaç satır alıntıyla başladım yazmaya bugün. Yazar ve yönetmenliğini Mehmet Beyazıt'ın yaptığı Dişi Horoz isimli oyunumuzu keyifle izledim. Sizinle de paylaşmak niyetim.Öncelikle yıllarını tiyatroya vermiş üstad Mehmet Beyazıt'ı tanıyalım biraz.
Tiyatro yaşamına profesyonel anlamda 1971 yılında Anadolu'da merhaba diyen Mehmet Beyazıt,    67 il, 400'den fazla ilçe ve 300'den fazla köyde değişik gruplarla sergilenen oyunlarda; oyuncu, yazar, yönetmen, tiyatro işvereni olarak yoğun bir tempoyla çalışır.
Üstelik tiyatro yaşamının yanı sıra televizyon, ve sinemada birçok prodüksiyonda oyuncu, yönetmen, yönetmen yardımcılığı, prodüksiyon amirliği, yapım koordinatörü ve senarist olarak da görev alır Mehmet Beyazıt.
2011-2012 sezonu itibariyle de Kocaeli Şehir Tiyatroları'mıza katıldı Mehmet Beyazıt.
Kösem Sultan, Resimli Osmanlı Tarihi, Derviş ve Ölüm adlı oyunlarından hatırlayacaksınız Mehmet Beyazıt'ı sevgili okur.
Yok hala hatırlayamadıysanız, işte size harika bir teklifim var. 
Geleneksel Türk Tiyatrosu kimliğiyle ön plana çıkan Gölcük Kazıklı Kervansaray Sahnemizde, üstad Mehmet Beyazıt'ın yazıp yönettiği "Dişi Horoz" oyununu izleyin derim.
Haftanın önerisini sunduktan sonra bugün bir de baktım ki, yine bana ayrılan sütunların sonuna gelmişiz sevgili okur. Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin. Bir tek beni özleyin. Özleyin.

2 Mart 2013 Cumartesi

"Gebze'de kadın olmak"




Herkese merhaba. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Gebze Belediyesi kolları sıvamış. Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker'in değerli eşi Ragibe Köşker'in önderliğinde gerçekleştirilecek etkinlik için bakın nasıl da harika bir ekip oluşmuş.
Kimler mi var ekipte? 
Gebze Kaymakamı Salih Karabulut'un eşi Fatma Karabulut, Gebze İlçe Emniyet Müdürü Salih Demir'in eşi Günseli Demir, Gebze Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Kısbet'in eşi Şafak Kısbet, Ak Parti Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Oya Tunçel,  Ak Parti Gebze İlçe Kadın Kolları Başkanı Vasfiye Aydın, Ak Parti Gebze İlçe Başkanı Cemalettin Kaflı'nın eşi Akgül Kaflı, Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Nilay Ayran, Gebze Belediyesi Meclis Üyesi Nazmiye Höbek, Gebze Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Aysel Kolsuz, SHÇEK'te Aile ve Sosyal Politikalar Gebze İlçe Müdürü Bilge Ercan Altıntaş, Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi Müdürü Özlem Ayhan, Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi Teknik Müdür Yardımcısı El Sanatları Öğretmeni Aycan Çalıbel ve Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi Edebiyat Öğretmeni Sevcan Aladağ ve Kaya Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Gülsen Kaya.
Birbirinden değerli kadınlardan oluşan ekip, "Gebze'de Kadın Olmak" konulu panel için geçtiğimiz hafta içinde bir araya geldi. Beyin fırtınası yaptı. Programın detayları hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Birbirinden değerli hanımlardan oluşan ekiple birlikte olmaktan büyük keyif duydum, sizlerle paylaşmak istedim.
Programda neler mi var? Açılış kokteyli ile başlayacak programda kadın konulu resim sergisi olacak. Açılış konuşmaları ve slayt gösterilerinin ardından "Gebze'de kadın olmak" konulu panele geçilecek. 
Moderatörlüğünü Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Nilay Ayran'ın üstlendiği panelde, Gebze'de kadın olmak ne anlama geliyor, kadınlarımızın yaşadıkları zorluklar, sorunlar ve fırsatlar masaya yatırılacak.
Ak Parti Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Oya Tunçel panelde, yerel yönetimlerin kadınlarımızın gelişmesi için ne gibi imkanlar yarattığını anlatırken, tecrübelerini paylaşacak.
SHÇEK'te Aile ve Sosyal Politikalar Gebze İlçe Müdürü Bilge Ercan Altıntaş, hükümetimizin kadın ve aile sorunlarını çözmeye yönelik projelerinden bahsedecek,deneyimlerini aktaracak. 
Genç kızlarımızın eğitiminde, onların bir meslek edinerek geleceğe hazırlanmasında gördükleri eksiklikleri ve sorunları Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi Edebiyat Öğretmeni Sevcan Aladağ'dan dinleyeceğiz. 
Ve son olarak da kadın istihdamında pozitif ayrımcılık yaparak, kadınlarımızın iş hayatına atılmaları konusunda özel çaba gösteren Kaya Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Gülsen Kaya, kadınların iş hayatına atılmaları ve başarılı, istikrarlı bir iş ve aile hayatı sürdürmeleri için önerilerde ve uyarılarda bulunacak  bir sunum yapacak. 
Ardından müzik dinletisi ile program son bulacak.
Benimde keyifle katılacağım bu güzel etkinliğe hepinizi bekliyorum sevgili okur. 5 Mart Salı günü saat 12.30'da Osman Hamdi Bey Sahnesi buluşmak dileğiyle. Yeniden görüşünceye kadar en çok beni özleyin. Özleyin.